Istesem de elektronik yapamam ruhum o degil, ben tasraliyim
Serdar Ortaç, hep müzik listelerinin zirvesinde oldu. En çok onun konserleri doldu.
Sarkilari mutlaka yazin hitleri arasina girdi. O yine bir yaz klasigi olarak hitlerle
dolu albümü “Kara Kedi”yi geçtigimiz hafta çikardi. Albümde 17 yeni sarki, Romanyali,
Bulgar ve Porto Riko’lu sanatçilarla düetler var.
Yeni albümünüzün ismi “Kara Kedi”. Kara kedi ugursuzluk derler. Bu ismi verirken tedirgin olmadiniz mi?
- Bu sarki kisaca aramiza girmek ve huzurumuzu bozmak isteyenlere izin verme diyor. Kara kedilere karsi yazilmis bir sarki. Tam tersine ugursuzluk degil,
huzur getirecegine inaniyorum.
Poset isimli sarkinizda “Seni çöpe atacagim posete yazik” diyorsunuz. Biten iliskinin ardindan sevgiliye karsi yazilan tavirli sözler daha mi çok ilgi görüyor?- Ilgi gördügü
için degil içimden geldigi için böyle yazdim.
Neden böyle geldi içinizden?- Bir sevgilimin bana yasattiklarindan sonra ona verilecek en
büyük cezanin, ona deger vermemek olduguna inandim.
O zaman tipki yeni sarkilarinizdaki gibi ask acisi çekmis bir adam var karsimda...- Ask her zaman güzel baslar.
Çok azi güzel devam eder. Çogunlugu aciyla biter. Ya da bir tek bende öyle oluyor bilemiyorum.
S
arkinizda söylediginiz gibi, sizin hayatinizda da huzur üreten, büyü bozucular var mi? - Hayatimin huzur üreteni annem, büyü bozucusuysa Rabbim diyebilirim.
Sarki sözlerinde ve sound’unuzda bu albümle birlikte degisen seyler oldu mu? - Fazla degisen bir sey yok. Romanyali, Bulgar ve Porto Riko’lu sarkicilarla düetler yaptim.
Ilk kez Iskender Paydas’la çalistim. Ilk defa tutup tutmayacagini düsünmeden kendim için
birkaç sarki albüme koydu.
BANA CEZA VERECEKLERSE DINLEMESINLER
Ahmet Kaya’nin, içinde sizin de bulundugunuz bir grup tarafindan saldiriya ugradigi görüntülerin yeniden yayinlanmasi sizi üzüyor mu?
- Bana kimse inanmiyor. 11 sene önceydi. “Ben çatal atmadim, sahnedeydim, bu olaya karistigim
için pismanim, keske olmasaydi, çok genç ve cahildim” diyorum, inanmiyorlar. Bazi
televizyon kanallari sürekli olayi kurcaliyor. Bir tek ben mi vardim o gece orada? Hala “Neden
10. Yil Marsi’ni okudun?” diyenler var. Ben kimsenin tarafi degilim. Ne sag, ne sol, ne orta!
Ben sadece sarki söylemek ve yazmak istiyorum. Eger konserlerimdeki 14 yasindaki kiz
çocugunun kafasina çatal gelirse, bunun hesabini nasil veririm ailesine? 70 bin kisilik
konserde yapmasinlar bari, bana ceza vermek istiyorlarsa, kasetimi almasin, dinlemesinler.
Sanatçi hayransiz zaten yasayamaz.
Hacettepe’de yalnizca bir sarki söyleyebildiniz. “Ahmet Kaya’yi unutmadik” pankarti açan grup, sahneyi çatal ve yumurta yagmuruna tuttu. Bu bilinçli bir saldiri miydi? - Tabii bilinçliydi, kuliste menajerim “Istersen sahneye çikma eylem olacak” dedi. “Gelenlere
ayip, çikacagim” dedim; çiktim. Ve saldiri oldu. Eger yaralanmasaydim devam da ederdim
konserime ama iki dansçimin kafasi yarildi. Davulcumun parmagi kirildi, benim ayagim çikti,
10 metreden atladim yere. Dogru acile gittik ve
istanbul’a döndük.
Peki sizden nasil bir açiklama bekliyolar bunlari yapiyorlar? - Benden önce, Ahmet Kaya’ya çatal atanlar açiklama yapmali. Ben hiçbir sey atmadim. Savciliga
o geceki kasetleri yolladik ve kimin çatal attiginin tespitini istedik. Benim olmadigim belgelendi.
Bize yapilan her saldiriyi dava ettik. Sonuçlarini bekliyoruz.
BEN DEGIL ETRAFIMDAKILER ÇAPKIN
Ask hayatiniz nasil gidiyor? - Sevmek, çok sevmek istiyorum. Herseyimi paylasmak, ne giyecegimi ona sormak, ne
yiyeceksem onun elinden
yemek istiyorum. Aci çekeceksem o çektirsin, sevineceksem o
sevindirsin. Onun için canimi vermek, öleceksem birlikte ölmek istiyorum.
Tek gecelik asklar yasar bilirdik sizi... Ne oldu da simdi bu sözleri söylüyorsunuz? - Eskiden yasardim, artik kendimi sevecegim kadina sakliyorum.
Ama yaninizda hep farkli kadinlar var. - Çapkin falan degilim. Etrafimdakiler çapkin.
Yine de bu laflari söylerken hiç bos kalmiyorsunuz. - Çevrem genis, seviliyorum, sayiliyorum. Yanlizlik ürkütücü.
Bir de yaninizdaki kadinlar hep yabanci uyruklu. Onlar sizi daha mi iyi anliyor? - Belki haksizlik olmasin diyedir. Aramizda esitlik olsun, güç dengelerimiz ayni kalsin.
Üstünlük sevmem. Isim ve söhret üstünlügünü hiç sevmem. Ben ona yabanci, o bana
yabanci olsun. O yüzden yabanci kadinlar denk geliyor olabilir.
BENIM BIRINI KIRALAMAYA IHTIYACIM OLUR MU?
Bu kadinlarin ajanstan kiralandigi hikayesi de var... - Beni kimseyi kiralamaya ihtiyacim olabilir mi? Ne asagilayici bir söz bu “kiralamak”.
Klip mi çekiyoruz? (Gülüyor).
Bir gün yaninizda Türk bir sevgili görebilecek miyiz? - Bakin bunu irka baglamayalim. Ben o kadini bulursam hemen evlenirim zaten.
Siz nasil tavlanirsiniz? - Tavlamak, sanki o gece elde etmek gibi bir deyim. Tavlamak ve tavlanmak çocuk oyuncagi.
Bir kabiliyet gerektirmiyor. Iki insan isterse oluyor zaten.
Raki-balik seksten güzel demistiniz. Son konustugumuzda da fantazilerinizin bittigini anlatmistiniz. Simdi durum ne? Fantaziler geri mi geldi? - Raki-balik sohbetinin de, sömine sohbetinin de yerleri ayri...
Bir de dansçilarla seksi danslariniz var. Neden bu danslar? - Sahnede ne yapmami istersin? Sandalyede oturup kafa mi salliyalim? Elimden geldigince
sov yapmaya çalisiyorum. Beyonce gibi olmasa da, imkanlarimiz bunlar.
AYNAYA BAKARSAM DERT VE ÇILE KUSARIM
Erken yasta bu kadar ünlü olmak sizi nasil etkiledi? Özel hayatinizda yasayamadiginiz kaçirdiginiz seyler oldu mu?
- Neleri mi kaçirdim? Kapaliçarsi’da alisveris yapmayi, Bebek’den
Arnavutköy’e yürümeyi, Zeytinburnu pikniklerini kaçirdim. Ahmet sadece anne ve babasindan
elestiri alirken, ben milyonlarin beni elestirmesinden sikildim. Hayatim üç lokasyonun
etrafinda dönüp duruyor: Ev, is ve sahne.
Öyle bir anlattiniz ki... Aynaya bakinca nasil bir adam görüyorsunuz? - Baktirma beni aynaya. Dert ve çile kusarim (Gülüyor).
Peki 15 yil önce isin bu noktaya gelecegini tahmin ediyor muydunuz? - Çok çalisiyordum, yillarca uyumadan, yazdim çizdim. Allah da korudu ve yürüttü. Içime
verdigi sihirli yetenegi geri almadi. Bunun sonucu da bugünkü konumum oldu.
Iyi beste yapmanin sirri nedir? Bu dogustan gelen bir yetenek mi? - Doktor yillarca tip okur, ögrenir ameliyat yapar. Sanatçi yillarca egitim alsa da sarki
yazamayabilir, bunun sirri yok.
Insana neler beste yaptirir? Bu isin sirri ve matematigi ne? - Matematigi yok. ÖSS sinavi mi bu! Olmayan bir seyi yaratiyorsunuz. Yaratmazsaniz hiç
olmayacak. Öyle düsün!
Sizin sarkilarinizi “bakkal” olarak degerlendirenler oldu. Bunlara katiliyor musunuz?
- Öyle düsünenler beni dinlemezse daha çok sevinirim.
Peki bir gün pop caniniza tak ederse elektronik yapar misiniz? - Istesem de yapamam, ruhum o degil, ben tasraliyim.
KENDIMDEKI HER NOKTAYI BEGENIYORUM
Ten markasinin yüzü oldunuz. Ama bu elestiri aldi. Vücudunuz yetersiz bulundu.
- Sanki hepimizin vücudu mükemmelmis gibi... Bu iç çamasirini Ahmet, Mehmet giyecek;
David Beckham degil.
Kendinizi pek begenmiyorsunuz galiba? - Kendimi ve kendimdeki her noktayi begenirim. En azindan Allah yaratmis, bunu layik görmüs.
Neyi degistirecegim ki?
Sizi çok sert bulanlar da var. Özelinizde nasilsiniz? - Yapmacik ve sebek gibi olur olmaz konulara gülümseme yasim çoktan geçti. Bunun adi
sertlikse iyi ki sertim.
BUNCA PISLIGE RAGMEN YAZACAGIMBasarim çok uzun sürdü farkindayim. Yeni yeteneklerin çikmasini bende çok istiyorum.
Gözüm görene, elim kalem tutana, ruhum bunca pislige ragmen kirlenmeyene kadar
yazacagim. Sene veremem. Allah biliyordur ve vakit gelince bana söyler.
Röportaj: Hakan Gence
http://www.hurriyet.com.tr/pazar/14809102.asp?gid=59